Yeni bir buzdolabı, televizyon veya telefon alırken en çok kafa karıştıran sorulardan biri şudur: Uzatılmış garanti almalı mıyım?

Zaten ürünü seçmek, fiyat karşılaştırması yapmak ve indirim kovalarken yeterince zaman harcamışken, kasada satış görevlisinin sorduğu “Garanti uzatma ister misiniz?” sorusu kafanızı daha da karıştırabilir. Peki gerçekten buna ihtiyacınız var mı?

Kulağa Güzel Geliyor Ama…

Uzatılmış garantiler, “Bir şey olursa ben buradayım” hissi verir. Ürün bozulduğunda fazladan ücret ödemeden onarım ya da değişim yapılacağı düşüncesi birçok tüketiciye güven verir. Ancak çoğu zaman bu hizmete gerçekten ihtiyaç duymadan yıllarca ürün kullanılır. Özellikle kaliteli markaların ürünlerinde arızalar ya hiç çıkmaz ya da ilk birkaç ay içinde çıkar ve zaten üretici garantisi devrededir.

Örneğin Türkiye’de birçok beyaz eşya üreticisi 2 yıl yasal garanti verirken, bazıları bu süreyi kampanyalarla 3 ya da 5 yıla çıkarabiliyor. Ayrıca birçok kredi kartı, alışverişlerde ürünün garanti süresini otomatik olarak uzatabiliyor. Yani farkında bile olmadan zaten fazladan bir koruma elde etmiş olabilirsiniz.

Fiyat Performans Dengesi Ne Diyor?

Uzatılmış garanti ücretleri bazen neredeyse ürünün yüzde 30-40’ına kadar çıkabiliyor. Düşünün, 10.000 TL’lik bir buzdolabı için size 2.000 TL’ye 5 yıllık garanti paketi öneriliyor. Oysa aynı buzdolabı çoğu zaman zaten 3 yıl üretici garantisiyle geliyor. Ve çoğu arıza ya bu sürede ortaya çıkıyor ya da hiç çıkmıyor.

Uzatılmış garanti yerine bu parayı bir acil durum fonuna koymak, yani olası bir arıza durumunda kullanmak üzere kenara ayırmak çok daha mantıklı olabilir. Hatta bir değil, birkaç ürün için garanti uzatmak yerine bu birikimi yaparsanız uzun vadede ciddi bir tasarruf edebilirsiniz.

Hangi Durumlarda Düşünebilirsiniz?

Yine de bazı durumlarda uzatılmış garanti mantıklı olabilir:

  • Pahalı ürünler: Özellikle 20.000 TL ve üzeri beyaz eşyalar veya büyük ekran televizyonlar gibi yüksek maliyetli ürünlerde, garantinin kapsamı gerçekten genişse (yerinde servis, yedek ürün, ücretsiz parça ve işçilik gibi), ek garanti almak düşünülebilir.

  • Çocuklu aileler veya sık kullanım: Evde çocuk varsa veya ürün yoğun kullanılacaksa, risk de artar. Örneğin çamaşır makinesi her gün çalışıyorsa, motor arızası olasılığı da yüksektir.

  • Kurumsal alımlar: Ofis için alınan ürünlerde, hızlı servis ve değişim garantisi sunan kurumsal garanti paketleri faydalı olabilir.

BENZER  Yeni Başlayanlar İçin Bütçe Planlama Rehberi

Ancak unutmayın: Garanti içeriği ne kadar kapsamlı? İşçilik dahil mi? Yerinde servis var mı? Sadece belirli parçalar mı dahil? Bu detayları sormadan hiçbir ek garanti paketi almayın.

Alternatifleri Göz Ardı Etmeyin

Türkiye’de bazı kredi kartları, alışveriş yaptığınız ürüne ekstra garanti süresi ekliyor. Örneğin, bazı bankalar 1 yıllık üretici garantisini 2 yıla çıkarabiliyor. Bu gibi avantajları değerlendirmek, fazladan para ödemeden koruma sağlar.

Ayrıca tüketici hakları da artık oldukça güçlü. Ürünün kusurlu çıkması, garanti kapsamında onarılmaması gibi durumlarda Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurmak ücretsiz ve etkili bir yol olabilir.

Kısaca: Almalı mısınız?

  • Ucuz ürünlerde: Hayır.

  • Kredi kartınız garanti süresini uzatıyorsa: Hayır.

  • Ürün zaten uzun üretici garantisiyle geldiyse: Hayır.

  • Pahalı, yoğun kullanılan, servis süresi kritik olan ürünlerde: Belki.

  • Garanti kapsamı çok genişse ve yazılı olarak güvence veriliyorsa: Evet.

Sonuç: Paranı Koru, Akıllı Harca

İçinizin rahat etmesini istiyorsanız, “Garanti almadım, ya bozulursa?” endişesini yaşamamak için aynı tutarı kendi tasarruf hesabınıza koyun. Ürün arızalanırsa o parayla onarırsınız. Arızalanmazsa paranız cebinizde kalır — üstelik belki faiz de kazanırsınız.

Uzatılmış garanti almak, bir sigorta gibidir. Ama her sigorta poliçesi gerekli değildir. Önemli olan ihtiyacınıza göre karar vermek, duygusal değil bilinçli bir tüketici olmaktır.