Borsada son birkaç yılda olağanüstü kazançlar yaşandı. ABD’de S&P 500 endeksi 2021 yılında yaklaşık %30 değer kazandı; bu, uzun vadeli ortalama olan %9’un oldukça üzerinde. Ancak 2022 ve sonrasında, özellikle sürekli yükselişe alışmış genç yatırımcılar için işler değişmeye başladı. Dalgalanan borsa, yükselen enflasyon ve küresel ekonomik belirsizlikler artık ön planda.

Türkiye’de de durum çok farklı değil. Borsa İstanbul son yıllarda zaman zaman rekorlar kırsa da enflasyonun yüksek seyretmesi, döviz kurlarındaki hareketlilik ve küresel piyasalardaki dalgalanmalar yatırımcıların kararlarını etkiliyor. Yatırımcılar artık yalnızca kazancı değil, riskleri de daha fazla düşünmek zorunda.

Yatırımcıların En Büyük Endişeleri

Yapılan araştırmalar, yatırımcıların büyük bölümünün enflasyonu ilk üç endişe arasında gördüğünü gösteriyor. Türkiye’de enflasyon, son yılların en yüksek seviyelerine ulaştı. Bu durum, hem günlük yaşam maliyetlerini artırıyor hem de yatırım kararlarını zorlaştırıyor. Bunun yanı sıra, küresel tedarik zinciri sorunları, jeopolitik gelişmeler ve borsada ani düşüş olasılığı da yatırımcıların aklında.

Ayrıca birçok yatırımcı, önümüzdeki birkaç yıl içinde büyük bir piyasa düzeltmesi ya da kriz yaşanabileceğini düşünüyor. Böyle bir durumda çoğu kişinin finansal açıdan olumsuz etkilenme ihtimali yüksek.

Piyasa Düşüşünü Fırsata Çevirmek Mümkün mü?

Kötü senaryoların konuşulduğu zamanlarda bile fırsatlar doğabilir. Geçmişte, 2008 krizinde cesur yatırım yapan bazı kişiler uzun vadede ciddi kazançlar elde etti. Türkiye’de de Borsa İstanbul’da yaşanan sert düşüşlerden sonra uygun fiyattan alım yapan yatırımcılar kârlı çıkabiliyor. Özellikle agresif yatırım stratejisine sahip olanlar, olası bir düşüşü fırsat olarak görüyor.

Genç yatırımcılar arasında “fiyatlar düşerse yatırım yaparım” düşüncesi yaygın. Bazıları ilk kez yatırım yapmayı, bazıları ise ek alımlar yapmayı düşünebiliyor. Gayrimenkul tarafında da benzer bir beklenti var; birçok kişi konut fiyatlarının düşmesini bekliyor.

BENZER  Bütçe Yapmak Yerine Harcama Planı ile Finansınızı Kontrol Altına Alın

Enflasyona Karşı Mali Sağlığınızı Güçlendirin

Yüksek enflasyon dönemlerinde paranızın değerini korumak için proaktif adımlar atmak şart. İşte atılabilecek bazı adımlar:

  • Acil durum fonu oluşturun: 3-6 aylık temel giderinizi karşılayacak bir kenar paranız olsun.

  • Bütçenizi düzenli güncelleyin: Harcamalarınızı en az yılda bir kez gözden geçirerek enflasyona uyarlayın.

  • Emeklilik birikimlerinizi artırın: BES gibi uzun vadeli sistemlerde düzenli katkı sağlayın ve devlet katkısından yararlanın.

  • Enflasyona endeksli yatırım araçlarını değerlendirin: Türkiye’de TÜFE’ye endeksli devlet tahvilleri, altın, bazı emtia ve enerji şirketleri bu dönemde daha dayanıklı olabilir.

  • Gelir kaynaklarınızı çeşitlendirin: Sadece tek bir gelir kaynağına bağımlı kalmayın.

 

Dalgalı Piyasada Değerlendirilebilecek Fırsatlar

Borsadaki kırmızı rakamlar moral bozsa da bazı dönemler uzun vadeli yatırımcılar için alım fırsatı olabilir.

  • Alternatif yatırımları değerlendirin: Kripto para, teknoloji hisseleri veya yenilenebilir enerji şirketleri gibi alanlar, portföyünüzü çeşitlendirebilir.

  • Mavi çip hisselere odaklanın: Borsa İstanbul’da büyük, köklü ve sağlam bilançolu şirketler kriz dönemlerinde uzun vadede güvenli liman olabilir.

  • Gayrimenkul yatırımı yaparken faizleri takip edin: Sabit faizli kredi imkânı yakaladığınızda alım yapmak avantaj sağlayabilir.

  • Kendinize yatırım yapın: Yeni beceriler kazanmak, sertifikalar almak veya gelir getirecek bir yan iş kurmak, piyasa şartlarından bağımsız olarak mali güvenliğinizi artırır.

 

Piyasanın ne zaman düşeceğini tahmin etmek zor olsa da, mali durumunuzu güçlendirmek ve fırsatları değerlendirmek sizin elinizde. Düzenli takip, bilinçli yatırım ve disiplinli bütçe yönetimi ile dalgalı dönemleri avantaja çevirmek mümkündür.