Gelecekte değer kazandıran yatırımlar için:
✅ Eğitim: Özellikle yüksek lisans gibi kariyer fırsatlarını artıran eğitimler.
✅ Ev alımı: En az 5 yıl oturulacaksa, değer kazanabilecek bir mülk.
Zorunlu ihtiyaçlar için (ama dikkatle):
⚠️ Araba: Özellikle işe gitmek için şartsa, ikinci el ve uygun fiyatlı bir araba alınabilir. Ancak nakit birikim hedeflenmeli.
⚠️ Kaçınılmaz durumlarda: Sağlık, ev bakımı gibi acil ve zorunlu harcamalarda kısa vadeli ve planlı borçlanma düşünülebilir.
Ne Zaman Borçlanmamalı?
❌ Tatil veya seyahat için: Anılar kalıcı ama faizli borçlar da öyle.
❌ Mobilya veya ev dekorasyonu için: İlk etapta temel ve uygun maliyetli eşyalarla başlanmalı.
❌ Düğün ve alyans gibi duygusal ama finansal değeri olmayan harcamalar için: Basit tutmak ve borçsuz başlamak uzun vadede çok daha değerli.
❌ Kredi kartı borçları: Özellikle sadece “istek” olan şeyler için harcama yapıp faiz yüküne girmek uzun vadede mali felakete dönüşebilir.
Akılda Tutulması Gereken Temel İlkeler
🔹 Borçla alınacak şey zamanla değer kazanacak mı?
Cevap “evet”se (örneğin eğitim, ev), borç mantıklı olabilir. “Hayır”sa (örneğin araba, mobilya, tatil), uzak durulmalı.
🔹 Elinizde nakit olsaydı bunu alır mıydınız?
Bu, satın alma dürtünüzü sorgulamanıza yardımcı olur.
🔹 Bir geri ödeme stratejiniz var mı?
Bütçe, ödeme süresi ve faiz maliyeti net olarak hesaplanmadan hiçbir borç mantıklı değildir.
🔹 Minimum ödeme yaparak yaşamak sizi yoksullaştırır.
Kredi kartlarına sadece minimum ödeme yaparak borç ödemek, binlerce liralık faizi çöpe atmak demektir.
Türkiye’de yüksek enflasyon ve faiz oranları göz önüne alındığında, borçlanmanın maliyeti çok daha yüksektir. Bu da “sadece çok zorunlu ve gelecekte getirisi olacak durumlarda borçlanma” ilkesini daha da önemli hale getiriyor.
Kredi kartı faiz oranları %4-5 seviyesindeyken, tatil veya tüketim harcamaları için borçlanmak maddi intihar olabilir. Eğitim kredileri veya konut kredisi gibi seçenekler dahi çok dikkatli analiz edilmelidir. “Yüzük krediye değil, sevgiye alınır” sözü burada çok şey anlatıyor.
