Finansal hedeflerinize ulaşmak, yatırımlarınızı doğru yönetmek ve hayat standardınızı yükseltmek istiyorsanız, profesyonel bir finans danışmanıyla çalışmak oldukça akıllıca bir adımdır. Ancak Türkiye’de, özellikle de bireysel finans konusunda danışman seçimi hâlâ göz ardı edilen bir konudur. Doğru kişiyi seçmek hem zaman kazandırır hem de geleceğinizin daha sağlam temellere oturmasını sağlar. Peki ama bu seçimi yaparken nelere dikkat etmelisiniz? İşte göz ardı etmemeniz gereken 4 temel nokta:

1. Danışmanın Temel Yeterliliklerini Sorgulayın

Türkiye’de finans danışmanlığına dair yasal düzenlemeler ve yeterlilik belgeleri farklı olabilir ancak yine de bazı temel kriterleri göz önünde bulundurmalısınız. Danışmanın alanında eğitim almış olması, SPK lisansına sahip olması, mümkünse uluslararası geçerliliği olan CFP® (Sertifikalı Finansal Planlamacı) gibi sertifikalara sahip olması önemli bir göstergedir. Ayrıca, geçmiş performansı, hizmet kapsamı ve çalışma yöntemi hakkında da bilgi edinmelisiniz. Danışman tek başına mı çalışıyor yoksa bir ekip içinde mi yer alıyor? Ekip yapısı nasıl? Danışmanın ücret politikası açık mı, size uygun mu? Tüm bu sorularla başlangıçta netlik kazanın.

2. İletişim Kurarken Rahat Hissediyor musunuz?

Unutmayın, bir finans danışmanı yalnızca portföy yöneten biri değildir; aynı zamanda hayatınıza dair çok kişisel konuları paylaştığınız bir uzmandır. İlk görüşmeden itibaren sizi dinliyor mu, sorularınıza açıklıkla yanıt veriyor mu, yoksa daha işe başlamadan belgeler ve veriler talep edip hızlıca hizmete geçmeye mi çalışıyor? Danışmanınız sizi satılacak bir ürün olarak görmemeli; aksine öncelikle sizi tanımaya, ihtiyaçlarınızı anlamaya ve güven inşa etmeye çalışmalı. Bu nedenle ilk görüşmelerde sadece sorular sormaya odaklanın, size ne kadar uygun biri olduğunu değerlendirin.

3. Danışmanın Ekibi Sizin İçin mi Var, Kendisi İçin mi?

Özellikle kurumsal hizmet veren danışmanlık şirketlerinde çalıştığınız kişinin bir ekibi olacaktır. Ancak burada önemli bir ayrım vardır: Bu ekip gerçekten sizin ihtiyaçlarınıza göre mi çalışıyor, yoksa sadece danışmana destek olmak için mi orada? Yani müşteri odaklı bir ekip mi, danışman odaklı mı? Ekibin nasıl yapılandığını öğrenin. Her danışman farklı bir alanda mı uzman? Sizi kim takip edecek? Danışman müsait değilken kime ulaşacaksınız? Başarılı bir ekip, tıpkı bir basketbol takımı gibi işbirliği içinde çalışır ve herkes sizin başarınız için oradadır. Aksi durumda, bir golf takımı gibi bireysel çalışan ama ortak hareket etmeyen kişilerden oluşan bir yapı ortaya çıkar ki bu sürdürülebilir değildir.

BENZER  40 Yaş Altı İçin Miras Planlaması

4. Sunulan Hizmetin Kalitesine Odaklanın

Finansal danışmanlık sadece yatırım tavsiyesi vermek değildir. Sizi bir bütün olarak anlamayı ve her aşamada desteklemeyi gerektirir. Çocuğunuzun eğitimi, emeklilik planlaması, sağlık harcamaları, yaşlanan ebeveynlere destek gibi hayatın farklı dönemlerinde ortaya çıkabilecek her türlü ihtiyaca karşı önlem alınmalı. Bu nedenle danışmanın hizmet anlayışını mutlaka öğrenin. Sadece bugünkü sorunlara değil, gelecekte karşılaşabileceğiniz risklere karşı da hazırlıklı olabilecek biriyle çalışmalısınız. Bunun için danışmanınızın yanında uzmanlardan oluşan destek birimlerinin bulunması büyük avantaj sağlar.

Son Söz: Doğru Kişiyi Seçmek, Uzun Vadeli Başarının Anahtarıdır

Finansal danışman seçmek kolay bir karar değildir. Ancak doğru kişiyle çalıştığınızda, sadece yatırım getiriniz değil, hayat kaliteniz de artar. Sizinle açık iletişim kuran, ihtiyaçlarınıza özel çözümler sunan, uzman bir ekip tarafından desteklenen ve yüksek hizmet kalitesi sunan bir danışmanla çalışmak, uzun vadede sizi hem maddi hem manevi olarak rahatlatır. Kararınızı verirken bu kriterleri göz önünde bulundurmayı ihmal etmeyin.