Türkiye’de pek çok kişi, emeklilik planlamasını hâlâ eski kurallara göre yapıyor: İyi bir iş bul, fazla harcama, birikimini bankaya yatır, faizle yaşa ve mümkünse ana paraya dokunma. Ancak artık bu yöntem çoğu insanı tatmin edici bir emekliliğe ulaştıramıyor. Özellikle düşük faiz ortamı ve artan yaşam maliyetleriyle birlikte, sadece tasarruf ederek geçinmek neredeyse imkânsız hale geldi.

Bugün emeklilikte ihtiyaç duyduğunuz şey, yalnızca anaparanızın korunması değil. Aynı zamanda düzenli, güvenilir ve mümkünse artan bir gelire de ihtiyacınız var. Çünkü faturalar durmuyor, sağlık harcamaları artıyor ve hayat devam ediyor. Bu nedenle, başarılı bir emeklilik geliri planı oluşturmak için kendinize şu iki soruyu sormalısınız: Ne kadar gelire ihtiyacım var ve bu geliri hangi kaynaklardan elde edebilirim?

Harcamalara Odaklanın, Korkuyla Değil Planla Yaşayın

Emeklilikteki en önemli konu, elinizdeki parayı nasıl değerlendireceğinizden önce, ne kadar harcayacağınızı bilmekle başlar. Pek çok kişi, “ya param yetmezse” endişesiyle yaşam standartlarını fazlasıyla kısıyor. Oysa birçok durumda sorun, fazla harcamaktan değil, gereğinden az harcamaktan kaynaklanıyor.

Eğer emekliliğe 3-5 milyon TL gibi bir birikimle giriyorsanız ve temel harcamalarınızda büyük bir artış yoksa, hayatınız boyunca bu parayı tüketemeyebilirsiniz. Öyleyse korkmak yerine planlı hareket edin. Tatile çıkın, sizi mutlu edecek bir araba alın, torunlarınıza destek olun. Hayatınızın bu dönemini ertelemek için değil, yaşamak için planlayın.

Gelire Göre Değil, Gidere Göre Plan Yapın

Çalışma hayatında geliriniz yaşam standardınızı belirlerken, emeklilikte bu denge tersine döner. Artık harcamalarınız, ne kadar gelire ihtiyacınız olduğunu belirler. Örneğin, emeklilikte aylık 30.000 TL harcayacak biri ile 15.000 TL harcayacak birinin ihtiyaç duyacağı portföy yönetimi tamamen farklıdır.

İlk adım olarak, bir yıl boyunca yaptığınız tüm harcamaları inceleyin. Banka hareketlerinizden veya kredi kartı ekstrelerinizden bu verileri çekebilir, basit bir Excel tablosuna harcama kategorilerinizi yazabilirsiniz. Gelecekteki değişiklikleri de düşünün: Daha çok seyahat mi edeceksiniz? Sağlık harcamaları artacak mı? Bu analiz, emeklilikte ne kadar gelire ihtiyacınız olacağını netleştirecek.

BENZER  Sosyal Sorumluluk Bilinciyle Yatırım Yapmak

Vergileri Göz Ardı Etmeyin

Türkiye’de emekli maaşları genellikle gelir vergisine tabi değildir. Ancak özel emeklilik sistemlerinden (BES) ya da yatırım gelirlerinden elde edilen kazançlar vergilendirilebilir. Bu nedenle, brüt değil net harcama ihtiyacınızı hesaplamalı ve bu miktarın vergilerden sonra cebinizde kalacağına emin olmalısınız.

Örnek bir senaryo düşünelim. Ayda 30.000 TL’ye ihtiyaç duyan bir emekli, bunun 12.000 TL’sini SGK emekli maaşından, geri kalanını ise BES veya kira gelirinden karşılıyorsa, bu gelirlerin nasıl vergilendirildiğini bilmesi gerekir. BES’ten toplu para alırsanız %5 stopaj uygulanır. Kira gelirinde ise istisna sınırını aşarsanız yıllık beyanname vermeniz gerekebilir. Bu noktada bir mali müşavirden destek almanız faydalı olabilir.

Planınızı Oluşturun ve Kontrol Sizde Olsun

Emeklilik gelir planlaması, sadece birikiminizin büyüklüğüne değil, harcama alışkanlıklarınıza ve psikolojik konforunuza da dayanır. Hedefiniz, size huzur veren, yaşam kalitenizi koruyan bir gelir sistemi kurmaktır. Bu nedenle farklı gelir kaynaklarını bir araya getiren bir plan yapın:

  • Sabit gelir için SGK, bireysel emeklilik ve kira

  • Güvenli büyüme için devlet tahvili ve altın

  • Gelir artışı potansiyeli için hisse senedi ve fon yatırımları

 

Bu bileşenleri dengenize göre harmanlayın. Portföyünüzün düzenli gelir üretmesini sağlayın ama aynı zamanda acil durumlar için esnek olun. Planınızı yılda en az bir kez gözden geçirin.

Emeklilik, hayatınızın geri kalanına yön vereceğiniz çok önemli bir dönemdir. Kısıtlamak yerine özgürleştiren bir planlama ile bu dönemi dolu dolu yaşayabilirsiniz. Unutmayın, önemli olan ne kadar paranız olduğu değil; o parayı sizin için nasıl çalıştırdığınızdır.